Bitkilere Savaş Açarak Tıp Dünyasını Tekelleştiren Adam: Rockefeller

Rockefeller'ın İlaç Endüstrisine Girişi

1 4.023
Modern tıbbın harika yönleri yok değil, özellikle de acil, hayati durumlarda hayat kurtarıcı olabiliyor. Ancak artık herkes modern tıbbın; ilaç, radyasyon, ilaç, ameliyat, ilaç, cerrahi ve daha çok ilaç diye devam eden bir para döngüsü olduğunun çoktan farkına varmış durumda. İşte bu para döngüsü aslında bir Rockefeller icadı!
Günlük hayatınızda bitkilerin iyileştirici özelliklerinden ya da bütünsel tıbbın diğer uygulamalarından (alternatif olarak sözü edilen) bahsederseniz, etrafınızdaki insanlar size garip biriymişsiniz gibi bakabilirler. Ancak ABD’nin dev servet sahibi baronlarından olan John D. Rockefeller (1839 – 1937) tıpkı petrolde olduğu gibi (ona da yön verdiği söyleniyor), bitkilerin sağlık alanında vadettiği geleceği de görmüştü. Hal böyleyken ne de olsa kendisi Amerika’nın ilk milyarderlerinden biri, aynı zamanda bir petrol kralı, soyguncu bir baron ve de doğuştan emlakçıydı. Hatta ne denli soyguncu olduğunu şöyle söyleyelim; Standard Oil 20. yüzyıla girerken Birleşik Devletler’de yer alan petrol rafinerilerinin %90’ını yönetiyordu.
Bitkilere Savaş Açarak Tıp Dünyasını Tekelleştiren Adam: Rockefeller
Hadisenin geçtiği yıllarda – bilimin ve patent yarışlarının da hızlı olduğu zamanlar – bilim insanları petrolden kimyasal olarak her şeyi yapabileceklerini keşfettiler. Para basacakları kimyasallardan biri olan, bakalit adı verilen ilk plastik 1907’de petrolden üretilmişti. Tabi bununla da kalmadılar, bazı vitaminleri keşfetmeye başladılar ve gözleri pörtleten, kafaları döndüren petrolden eczacılıkta kullanılabilecek ilaçların yapılabileceğini öngörüyorlardı. Hal böyle olunca, iki elini birbirine ovuşturan Rockefeller, aynı anda kimya, petrol ve tıp endüstrilerini kendi tekelinde tutabileceği fırsatını düşündü. Her şeyin patentlenebilir ve yüksek karla satılabilir olması, petrokimyasalları daha da cazip hale getirmiştir.
Bitkilere Savaş Açarak Tıp Dünyasını Tekelleştiren Adam: Rockefeller
Elbette her şey kolay değildi, Rockefeller’ın tıp sanayine yönelik kurduğu planda bir sorun vardı, bu para sayma makinesi alımını ertelemesine neden olacaktı: O zamanlar Amerika’da (dünya genelinde de yaygındı) bitkisel ilaçların kullanımı çok yaygındı. Yerel doktorların çoğu, Avrupalılar, Aborjinler ve Kızılderililer’den bitkilerin iyileştirici özellikleri hakkında edindikleri bilgilerden yararlanıyorlardı.

Hakkında çokça yazılar okuduğumuz televizyon ve belgesellerde izlediğimiz en büyük tekelci olan Rockefeller bu büyük rekabetinde içinden sıyrılmanın bir yolunu buldu. Klasik problem-tepki-çözüm stratejisini kullanarak önce yarattığı sorunla insanları korkuttu ve ardından önceden hazırlanmış çözümü sundu. Önce doğal tedavilere savaş açacak, ardından büyük ilaç firmalarını kuracaktı.

Bitkilere Savaş Açarak Tıp Dünyasını Tekelleştiren Adam: Rockefeller

Tüm malını mülkünü çelik endüstrisini tekelleştirmeye yatıran zengin arkadaşı Andrew Carnegie’a gitti ve prestijli Carnegie Vakfı’nın ismini kullanarak işe başladı. Vakıftan Abraham Flexner adlı bir adamı, ülkedeki tıp okullarının ve hastanelerin durumunu raporlamak üzere seyahate gönderdiler. Ardından gelen Flexner Raporu kısaca günümüz tıbbına gebeydi diyebiliriz. Tahmin edersiniz ki, bu rapora göre tıbbi kurumların yenilenmesi ve bir merkeze bağlanması gerekiyordu. Flexner Raporu’na dayanarak tıp okullarının yarısından çoğu kapandı. Artık bitkisel ilaçlarla dalga geçiliyor, doğal tedavi yöntemleri şeytani görülüyordu. Günümüzde darp edilen doktorlar (günümüz magandaları aynı geni taşıyor olsa gerek) gibi hapse atılan, tartaklanan doktorlar bile oluyordu.

Tam da bu anda ödül-ceza yöntemini kullanan Rockefeller, okullara ve hastahanelere 100 milyon dolardan fazla bağışta bulundu ve General Education Board (GEB) adında bir hayır kurumu kurdu (cennetlik adam adı batasıca). Kısa süre içinde tüm tıp okulları modernleşti, yeknesak oldu ve hepsi tamamen patentli ilaçları kullanıyordu. Dönemin bilim insanları, bitkilerin hastalıkları nasıl tedavi ettiğini araştırmak için yüklü miktarda burs alıyordu ancak amaçları bitkideki asıl etken maddeyi bulmak ve patentlenebilecek benzer kimyasalı yaratmaktı. Anlayacağınız Rockefeller yine oyunu kuralına göre oynamış olsa gerek ki sonrasında; her hastalığa bir hap tıbbın sahibinin elindeki zincir haline geldi.

Bitkilere Savaş Açarak Tıp Dünyasını Tekelleştiren Adam: Rockefeller

Olanların 100 yıl sonrasında, beslenmenin ve bitkilerin iyileştirici özelliklerinden bihaberiz ve iyi olmak istiyorsak ilaçlara muhtacız. Neden mi dersiniz? Çünkü bu doktorların değil de, Rockefeller gibi para babalarının kurduğu bir sistem olduğu için…

Çeviri ve Derleme: Popüler Tarım


Kaynak:

http://yournewswire. com/rockefeller-big-pharma-natural-cures/
http://www.webtekno.com/rockefeller-bitkilere-savas-acarak-buyuk-ilac-firmalarini-nasil-kurdu-h49799.html

Bu içerik PopulerTarim.com tarafından oluşturulmuştur. PopulerTarim.com'un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri" ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Konu Hakkındaki Düşünceleriniz? Yorumla...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Yorum yaptığınız için teşekkür ederiz.

1 Yorum
  1. Emre yorumladı

    adamın kendisini değil ama stratejisini çok begendim

Konu Hakkındaki Düşünceleriniz? Yorumla...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Yorum yaptığınız için teşekkür ederiz.